Türk Gıda Üreticileri Neden FDA Kayıt ve Food Packing Terimlerini Arıyor?

Türk Gıda Üreticileri Neden ‘Food Bottling’, ‘Private Label Food Packing’ ve ‘FDA Kayıt’ Terimlerini Google’da Arıyor

Türk gıda üreticileri, özellikle ihracata yönelen firmalar, son dönemde Google’da “food bottling”, “food packing” ve “private label food packaging” gibi İngilizce terimler arıyor. Peki bu arayışın sebebi nedir? Bu makalede, Türk üreticilerin bu kavramları neden İngilizce aradığını, arka planda hangi hedeflerin yattığını ve en çok hangi ürün grupları ile sorun alanlarının öne çıktığını inceleyeceğiz. Ayrıca bu firmaların karşılaştığı FDA uyumluluğu, etiketleme gereksinimleri, lojistik ve özel marka (private label) üretim gibi konulardaki ihtiyaçlarını ele alacağız. Bu sayede, Amerika pazarına açılmak isteyen üreticilere yol gösterecek bir içerik ortaya koymayı amaçlıyoruz.

food bottling

İngilizce Terimleri Arama Motivasyonu

İlk olarak, Türk üreticiler bilgiyi İngilizce arama eğiliminde çünkü hedefledikleri pazarlar küresel ölçekte ve özellikle ABD pazarı. İngilizce aramalar yapmak, doğrudan uluslararası kaynaklara ve yabancı düzenlemelere erişmeyi kolaylaştırıyor. Örneğin, Amazon üzerinden yurt dışına satış yapmayı düşünen bir firma veya yurt dışında şirket kurmak isteyen biri, platformun dilinin İngilizce olması nedeniyle terimleri İngilizce öğreniyor ve araştırıyor. Amazon’da satış ve lojistik süreçleriyle ilgili içerikler de genellikle İngilizce olduğu için bu terimlerle arama yapmak mantıklı hale geliyor. Nitekim Amazon’da gıda satışı için uyulması gereken sıkı kurallar ABD’nin FDA gibi kurumlarının gerekliliklerini de içeriyor.. Dolayısıyla, bu gereklilikleri öğrenmek isteyen bir üretici “FDA food labeling requirements” gibi İngilizce ifadeler aratarak doğru bilgiye ulaşmaya çalışıyor.

Bir diğer neden, bazı teknik kavramların Türkçe birebir karşılığının olmaması ya da sektörde İngilizce kullanılmasıdır. “Food bottling” (gıdanın şişelenmesi) veya “food packing” (gıda paketleme) terimleri, özellikle gıda işleme ve ambalajlama sektöründe uluslararası literatürde sıkça geçiyor. Türkiye’deki üreticiler de, örneğin yeni bir şişeleme makinesi ararken veya ürünlerini raf ömrünü uzatacak şekilde paketlemenin yollarını araştırırken, bu İngilizce terimleri kullanarak arama yapabiliyorlar. Sonuç olarak, İngilizce arama yapmak firmalara daha zengin bir içerik havuzuna erişim sağlıyor ve küresel uygulamaları takip etmelerine imkân veriyor.

Ayrıca private label rehberimizi okumak için tıklayın.

Hedef Amerika Pazarı ve Amazon’da Satış

Birçok Türk gıda üreticisinin nihai hedefi, ürünlerini Amerika Birleşik Devletleri pazarına sunmak ve bu dev pazardan pay almak. Son yıllarda ABD, Türk gıda ihracatçıları için giderek daha önemli hale geldi. Öyle ki 2019-2023 arasında Türkiye’nin ABD’ye yaptığı gıda ihracatı %100’ün üzerinde artışla 708 milyon dolardan 1 milyar 712 milyon dolara yükseldi. Türk gıda sektörü bu ivmeyle yetinmeyip ABD’ye yıllık 5 milyar dolar ihracat hedefi koymuş durumda. Bu büyük hedefe ulaşmak için firmalar ABD’de düzenlenen gıda fuarlarına katılıyor, ürünlerini tanıtmaya çalışıyor ve Amerika pazarının şartlarını yakından inceliyorlar.

2019-2023 arasında Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatı %100’ün üzerinde artış göstererek 708 milyon dolardan 1,712 milyar dolara yükseldi. Türk gıda ihracatçıları başarıyı daha da ileri taşıyarak ABD’ye 5 milyar dolarlık ihracat hedefi koydu. Bu kapsamda kuru yemiş, kuru meyve, deniz ürünleri, bakliyat, zeytin, zeytinyağı, kuru domates, baharat, bitki çayı ve kahve gibi birçok ürün, New York’taki Summer Fancy Food Show’da Türk lezzetleri olarak tanıtıldı

ABD pazarı denince akla ilk gelen konulardan biri de Amazon oluyor. Amazon, ABD’de milyonlarca müşteriye ulaşma imkânı sunduğu için Türk üreticiler arasında popüler bir satış kanalı haline geldi. 2025 itibarıyla küresel online gıda perakende pazarının 100 milyar doları aşması bekleniyor ve Amazon bu alanda lider konumda. Amazon’un Fulfillment by Amazon (FBA) gibi hizmetleri lojistik açıdan kolaylık sağlarken, geniş müşteri ağı da satış potansiyelini artırıyor. Ancak Amazon’da gıda satışı yapabilmek için öncelikle Amazon’un koyduğu onay sürecini ve gereklilikleri yerine getirmek gerekiyor. Örneğin, ABD’de gıda satmak isteyenlerin FDA ve USDA belgeleri, ürün içerik ve besin değerleri etiketleri, son kullanma tarihi ve ambalaj bilgileri gibi belgeleri hazırlamaları bekleniyor. Bu da Türk üreticilerin FDA, etiketleme ve ambalajlama konularında detaylı bilgiye ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor. Sonuç olarak, ABD pazarına girme hedefi ve Amazon’da satış yapma isteği, üreticileri İngilizce terimlerle derin bir araştırma yapmaya itiyor.

Hangi Ürün Grupları Bu Terimlerle İlgileniyor?

İngilizce “food bottling/packing” ve “private label packaging” arayışı yapan Türk firmaları genellikle gıda ürünleri üreten ve bunları ambalajlayarak ihraç etmeyi planlayan işletmelerdir. Özellikle şu ürün grupları öne çıkmaktadır:

  • Bal (Honey): Türkiye, dünya bal üretiminde ve ihracatında önemli bir oyuncudur. 2024’ün ilk 9 ayında ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere 49 ülkeye 5.913 ton bal ihraç edilerek 22,9 milyon dolar gelir elde edilmiştir; bu dönemde ABD en büyük alıcı konumdadır (yaklaşık 9,3 milyon $). Bal üreticileri, ürünlerini cam kavanozlarda şişeleyip (bottle) uygun şekilde paketleyerek ABD’ye göndermeyi hedeflemektedir. Bu noktada sızdırmaz kapak, güçlü ambalaj ve doğru etiketleme kritik hale gelir. Örneğin, bal kavanozlarının nakliye sırasında akmaması için contalı kapaklar ve sızdırmaz ambalaj malzemeleri kullanılmalıdır. Ayrıca bal etiketlerinde ürünün net ağırlığı (hem gram hem ons cinsinden), menşei ülke ve üretici bilgileri net şekilde yer almalıdır. Bal, doğal bir ürün olduğu için ABD’de genelde ek bir yasak yoktur ancak 1 yaşından küçük çocuklara verilmemesi gerektiği gibi uyarılar ABD piyasasında tüketiciye yönelik etiketlerde görülebilmektedir. Bal üreticileri “food bottling” terimini arayarak belki de gıda ürünlerinin doğru şekilde şişelenmesi ve kapatılması için gereken makine veya teknikleri öğrenmeye çalışıyor olabilirler. Aynı zamanda “private label food packaging” aramaları, Türk balını kendi markasıyla satmak isteyen yabancı bir dağıtıcı için özel marka ambalaj yapma taleplerini karşılamak üzere yapılabilir.
private label
private label
  • Zeytinyağı (Olive Oil): Zeytinyağı, Türkiye’nin ihraç ürünleri arasında önemli bir yere sahip. ABD gibi büyük pazarlara girebilmek için FDA kaydı yaptırmak bu ürün için de zorunludur. Hatta ABD’ye zeytinyağı sokmadan önce, her parti mal için FDA’ya ön bildirim yapılması gerekmektedir. Zeytinyağı üreticileri “food packing” ararken muhtemelen şunu hedefliyor: Ürünlerini cam şişelerde veya teneke kutularda güvenle paketlemek, sızdırmazlığı sağlamak ve etiketini ABD standartlarına göre hazırlamak. ABD mevzuatına uygun bir zeytinyağı etiketi; doğru ve eksiksiz içerik beyanı, üretici veya distribütör bilgileri, net ağırlık (örneğin 500 ml / 16.9 fl oz gibi hem metrik hem imperial birimle), besin değerleri tablosu ve ürün adı gibi detayları içermelidir. Ayrıca kolesterol veya sağlık ile ilgili iddialar yapılacaksa FDA kurallarına çok dikkat etmek gerekir; yanlış sağlık iddiaları ürünün “ilaç” gibi sınıflandırılıp reddedilmesine yol açabilir. Zeytinyağı, ambalaj olarak genelde cam şişede sunulduğundan, kırılmaya karşı koruyucu ambalaj büyük önem taşır. Bu sebeple üreticiler, şişeleri baloncuklu naylonlarla sarmak, koli içinde separator kullanmak gibi önlemlerle gönderim yapmalıdır. “Private label packaging” arayışına gelirsek, birçok Türk zeytinyağı firması yurt dışındaki market markalarına veya özel müşterilere kendi markalarıyla ürün sağlıyor. Bu özel marka üretimi kapsamında, müşterinin logosunu taşıyan etiketler basmak ve hatta bazen farklı tip şişe veya teneke ambalaj temin etmek gerekebilir. Nitekim bazı köklü zeytinyağı üreticilerimiz, özel marka sürecini Ambalaj ve Markalama: Ürünlerinizin özel ambalajı ve markalama detayları ile Dağıtım ve Lojistik: Ürünlerinizin tüm dünyada dağıtımı için güvenilir bir lojistik ağı şeklinde entegre hizmet olarak sunmaktadır.
food packing
food packing
  • Reçel, Sos ve Benzeri İşlenmiş Gıdalar: Reçel, marmelat, pekmez, turşu, sos gibi işlenmiş gıda ürünleri de ABD pazarında niş bulabilecek ürünlerdir. Bu ürünlerin birçoğu cam kavanozda veya konservelerde satılır. “Food bottling” terimini arayan bir reçel üreticisi, muhtemelen reçelin pastörizasyonu, kavanozun vakumlanması ve doğru kapak kullanımı ile ilgili bilgilere ulaşmak istiyor olabilir. ABD’ye ihracatta bu tip yüksek asitli gıdalar için de FDA’in belirli güvenlik standartları vardır. Etiket tarafında ise, reçel kavanozu üzerinde içerik listesi (içindekiler), şeker oranları, net miktar ve üretici adresi gibi bilgiler İngilizce yazılmalıdır. Besin değerleri tablosu da ABD’de tüketiciye sunulması gereken bir bilgidir (örneğin 100 gramda kaç gram şeker içerdiği gibi)Reçel ve sos üreticileri ayrıca raf ömrü konusuna da dikkat etmek zorundadır; Amazon gibi platformlar ürünün son kullanma tarihinin açıkça etikette yer almasını ve gönderildiğinde yeterli raf ömrü kalmış olmasını şart koşuyor. “Private label food packaging” arayan bu sektördeki firmalar, yurt dışında kendi markasıyla reçel satmak isteyen distribütörler için özel etiketli üretim yapma fırsatlarını kolluyor. Bu da tasarımın müşteriye göre uyarlanması, belki farklı bir kavanoz şekli veya ambalaj tasarımı kullanılması anlamına geliyor.
food packing
food packing
  • Kuruyemiş ve Kuru Meyveler: Fındık, Antep fıstığı, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm gibi ürünler hem Türkiye’nin geleneksel ihracat kalemleri hem de ABD’de talep gören ürünlerdir. Bu ürünlerin özelliği, genelde dökme olarak da satılabilmeleri ancak perakende için özel paketleme gerektirmeleridir. Üreticiler “food packing” konusunda arama yaparken vakumlu ambalaj, atmosfer kontrollü paketleme (örneğin daha uzun raf ömrü için azotla paketleme gibi teknikleri araştırıyor olabilirler. Nitekim kuru meyve ihracatında Vietnam gibi ülkelerin dahi küresel pazara yönelik ambalaj çözümleri arasında fermuarlı poşetler, azotla temizlenmiş folyo torbalar ve içi görünür pencereli poşetler sayılmaktadır. Benzer şekilde Türk kuru meyve ve kuruyemiş üreticileri de ürünlerini tazeliğini koruyacak, böceklenmeyi önleyecek ve paket açıldıktan sonra da kullanılabilirliği kolay kılacak ambalajlar arayışındadır. Örneğin, kuru yemiş paketlerinde zip-lock (fermuarlı) poşet kullanımı veya ikincil bir dış kutu ile koruma sağlama gibi yöntemler benimseniyor. ABD’ye giderken ambalajın dayanıklılığı önemli, çünkü uzun nakliye koşullarında paket yırtılırsa ürün ziyan olabilir. Etiketleme açısından da, alerjen uyarıları özellikle önem kazanıyor. ABD’de yer fıstığı, ceviz, badem gibi kuruyemişler majör alerjen olarak sınıflandırılır ve ambalaj üzerinde “Allergen: Tree Nuts (Ağaç yemişleri)” gibi ifadeler bulunması gerekir. Bu sektörde “private label” arayışı ise çok yaygın; zira büyük market zincirleri veya markalar, Türk kuruyemişini kendi paketleriyle satmak istiyor. Türk firmaları da bu talebi karşılamak için esnek üretim sunuyor. Örneğin, bir kuruyemiş üreticisi özel markalı hizmet sunacaksa müşteriden logo ve tasarım dosyalarını alıp baskılı ambalaj üretebiliyor; genellikle her ürün için en az 1000-2000 adet ambalaj gibi bir minimum sipariş miktarı talep ediliyor. Ayrıca bu süreçte tasarımın AI/PDF formatında sağlanması, yeni ambalaj kalıpları için kurulum ücretleri gibi detaylar da olabiliyor. Bu bilgiler, üreticilerin neden “private label food packaging” diye arama yapıp konuyu derinlemesine araştırdıklarını açıklıyor.
  • Çay ve Baharatlar: Türk çayı, bitki çayları ve baharatlar da ABD’deki etnik gıda pazarında ve gurme segmentte ilgi gören ürünlerdir. Özellikle Türk bitki çayları ve baharatları, Ege İhracatçı Birlikleri’nin “Turkish Tastes” tanıtımlarında dahi öne çıkarılmaktadır Bu ürünleri ABD’ye göndermek isteyen üreticiler, paketleme ve etiketleme açısından bazı zorluklarla karşılaşabilir. Örneğin, bitki çayı eğer bir sağlık beyanıyla satılacaksa (örneğin “rahatlatır, iyi uykuya yardımcı olur” gibi) ABD’de takviye gıda mevzuatına girebilir ve FDA denetimine tabi olabilir. Bu nedenle çoğu üretici, sağlık iddialarından kaçınarak ürünü gıda olarak sunmaya özen gösterir ve etiketini ona göre hazırlar. “Food packing” araması, çay ve baharat firmalarını doğru paket türüne yönlendirebilir: Aromayı koruyan alüminyum folyo poşetler, nem almayı engelleyen çok katlı ambalajlar veya küçük teneke kutular gibi. Baharatlarda cam kavanozlar da kullanıldığından, tıpkı reçelde olduğu gibi kapak güvenliği ve sızdırmazlık önemlidir. Etiketlerde ürün adı, net miktar (örneğin 100g / 3.5oz), menşe ülke (Turkey), ithalatçı bilgileri (ABD’deki dağıtıcı firma) ve varsa kullanım tavsiyeleri yer almalıdır. Özel marka kapsamında ise, örneğin bir Amerikan aktarı kendi markasıyla Türk baharatlarını satmak istediğinde, Türk üretici onun markasına özel etiket basarak ve belki farklı bir kutu tasarımı kullanarak ürün sağlayabilir. Bu da üreticilerin “private label packaging” trendlerini ve örneklerini araştırmasını gerektiriyor.

Yukarıda sayılanlar dışında Türk kahvesi, kakao ürünleri, hazır gıdalar, soslar gibi çeşitli işlenmiş gıda ürünleri de benzer arayışlar içinde. Ortak payda, uluslararası pazara çıkmak için ürünlerin ambalajını ve etiketini yeniden ele almak zorunda olmaları. Şimdi bu firmaların en çok ihtiyaç duyduğu konulara yakından bakalım.

FDA Uyumlu Üretim ve Etiket Tasarımı

ABD gıda pazarına giriş yapmayı hedefleyen her üretici için en kritik konulardan biri FDA uyumluluğu ve doğru etiketleme. FDA (U.S. Food and Drug Administration), ABD’ye girecek tüm gıda, içecek, takviye edici gıda ve ilaçların belirli kayıt ve bildirim süreçlerinden geçmesini şart koşar. Türk üreticileri için bu, kendi tesislerini FDA’ya yabancı gıda tesisi olarak kaydettirmek ve bir ABD temsilcisi (US Agent) atamak anlamına gelir. Örneğin zeytinyağı tesisleri için FDA kaydı zorunludur ve belirli periyotlarda yenilenmelidir; firma ABD dışındaysa Amerika’da ikamet eden bir temsilci bulundurmak gerekir Bu temsilci, FDA ile firma arasındaki iletişimi yönetir ve olası denetimlerde kolaylık sağlar. Ayrıca, gıda ürünü ABD’ye sevk edilmeden önce FDA sistemine e-posta ile ön bildirim gönderilmelidir; aksi takdirde ürün gümrükte takılabilir Tüm bu işlemler, üreticilerin tek başına yapmaya çalışırken zorlanabildiği karmaşık prosedürlerdir ve genellikle danışmanlık almaları faydalıdır.

etiket tasarımı
etiket tasarımı

Etiketleme tarafında, ABD gıda etiket yönetmeliği (21 CFR Part 101) oldukça detaylıdır. Uyumsuz etiket, ürününüzün raflarda satılmasını engelleyebileceği gibi, yanlış beyanlar durumunda yasal yaptırımlara bile yol açabilir. Genel hatlarıyla, Amerikan pazarına yönelik uyumlu bir gıda etiketinde bulunması gereken temel bilgiler şunlardır;

  • Ürün adı (Yiyeceğin genel ismi, örneğin “Extra Virgin Olive Oil” veya “Flower Honey” gibi),
  • İçindekiler listesi (bileşenler ve alerjen bildirimleriyle birlikte, ağırlık sırasına göre),
  • Net miktar (hem metrik hem de ABD birimleriyle, örneğin “Net Wt. 500g (1.1 lb)” ya da sıvılar için “500 ml (16.9 fl oz)”),
  • Besin Değerleri Tablosu (Nutrition Facts paneli, porsiyon miktarı, kalori, yağ, karbonhidrat, protein, vitamin/mineral bilgileriyle – FDA’nın belirlediği formatta),
  • Üretici/Paketleyici/Dağıtıcı ismi ve adresi (ABD’de pazarlayan veya ithalatı yapan firmanın adı, şehri ve ülkesi; yabancı üreticilerde menşe ülke de belirtilmeli),
  • Menşe ülke (örneğin “Product of Turkey” ifadesi).

Bu bilgilerin etiketteki yerleşimi de kurallara tabidir. FDA, etiketin ön yüzüne (Primary Display Panel) en az ürün adı ve net ağırlığın yazılmasını; besin tablosu, içindekiler ve firma bilgilerinin ise genellikle arka yüzde (Information Panel) birlikte bulunmasını bekler. Net ağırlık ifadesinin etiketin ön yüzünün alt bölümünde, belirli puntolar ve boşluklarla yazılması gerektiği gibi detaylar dahi mevzuatta tanımlanmıştır. Özetle, etiket tasarımı, sadece görsel bir çalışma değil aynı zamanda bir yasal uyum çalışmasıdır.

Türk üreticileri, bu gereklilikleri öğrenmek ve uygulamak için çoğu zaman “FDA food label requirements” veya “US nutrition facts label nasıl olmalı” gibi İngilizce aramalar yapıyor. Örneğin, bir blog yazısı veya kılavuz içeriğinde “ABD’ye ihraç edilecek gıda ürünlerinin etiketinde içerik beyanının doğru ve eksiksiz olması, üretici firma bilgileri, net ağırlık, besin değerleri ve ürün adının yer alması gerekir” şeklinde bir ifade bulabilirler. Nitekim danışmanlık şirketleri de yayınladıkları yazılarda bu hususları vurguluyor. Bu arayışın temelinde, ürünün raf güvenilirliğini ve tüketiciye verdiği bilgiyi doğru şekilde sunma kaygısı yatıyor. Yanlış etiketleme sadece tüketiciyi değil, üreticinin ABD’deki itibarını da riske atar. Ayrıca Amazon gibi platformlar, İngilizce etiket şartını özellikle belirtiyor: Federal ve eyalet yasaları kapsamında tüm ürünlerin İngilizce etiketlenmiş olması gerektiğini ve ürünün güvenli şekilde paketlenip mühürlenmesi gerektiğini şart koşuyor

Bunun yanı sıra, sertifikasyon konuları da üreticilerin radarında. Örneğin, organik ürün satacaklarsa USDA Organic sertifikası alınması, et ürünleriyse USDA onayları, helal bir pazara hitap edeceklerse Helal sertifikası gibi belgeler önem kazanabiliyor. ABD’ye gıda göndermede Halal veya Kosher sertifikaları yasal zorunluluk değil, ancak pazardaki belirli tüketici kesimleri için tercih sebebi olabiliyor. Dolayısıyla üreticiler, ürünlerine ait ISO 22000, HACCP, FDA kayıt belgesi, organik sertifika gibi dokümanları da hazır ediyorlar. Amazon başvurusunda da bu tür belgeler talep edilebiliyor. Örneğin Amazon’un gıda satış onayı alırken üreticiden Gıda Üretim İzin Belgesi, ürün etiketi örnekleri, ve gerekiyorsa FDA kaydı isteyebildiği biliniyor.

Lojistik ve Gönderim Süreçlerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ürünleri ABD pazarına hazırlarken lojistik planlama da arka planda büyük bir yer tutuyor. Üreticiler “food packing” kavramını sadece ürünün perakende ambalajı olarak değil, aynı zamanda nakliye için paketleme anlamında da değerlendiriyor. Zira ürün ne kadar iyi olursa olsun, eğer yanlış paketleme yüzünden kargoda hasar görür veya bozulursa, emeğiniz boşa gidebilir.

Nakliye Yöntemi: Küçük hacimli, hızlı gitmesi gereken gönderilerde genellikle uçak kargo veya kurye (DHL, FedEx gibi) kullanılıyor. Bu durumda ambalajın sağlamlığı kritik, çünkü uçak kargoda paketler sık sık elleçlenir ve düşmeye karşı dayanıklı olmalıdır. Daha büyük hacimli ihracatlarda ise deniz yolu konteyner tercih edilir; bu da ürünlerin konteyner içinde istiflenmesi, paletlenmesi ve uzun süre yol koşullarına maruz kalması anlamına gelir. Deniz yolunda sıcaklık ve nem değişimleri olabileceği için, eğer ürün buğulanma, erime veya bozulmaya müsaitse, konteyner içi sıcaklık kontrolü (örneğin soğutmalı konteyner) veya nem alıcı paketler kullanmak gerekebilir.

Amazon FBA’ya Gönderim: Amazon’da satış yapacak üreticiler için lojistik süreci biraz farklı işler. Ürünleri doğrudan müşterilere değil, Amazon’un depolarına göndermek gerekir. Amazon’un depoları da mal kabulde belli standartlar ister: her ürün biriminde taranabilir bir UPC/GTIN barkodu olmalı, her koli üzerinde Amazon’un gönderi etiketi yer almalı, ve paletli gönderimde Amazon’un palet kurallarına uyulmalı. Bir diğer önemli nokta, raf ömrü (son kullanma tarihi) olan ürünlerde, Amazon depoya girerken en az belirli bir süre (genelde 3-6 ay) raf ömrü kalmış ürün talep eder. Amazon politika olarak, son kullanma tarihi olan tüm gıda ürünlerinde bu tarih bilgisinin ambalaj üzerinde kalıcı biçimde yazılı olmasını ister ve deponun görebileceği şekilde olmasını şart koşar. Örneğin, bal, reçel, kuruyemiş gibi ürünlerin kavanoz veya paketlerinde gün/ay/yıl formatında son tüketim tarihi basılı olmalıdır; sonradan yapıştırma bir etiket yerine doğrudan ambalajda basılı olması tercih edilir.

Güvenli Paketleme: Lojistikte ürünün zarar görmemesi için üreticilerin alması gereken önlemleri birkaç örnekle açıklayalım: Cam ambalajlı ürünler (bal, zeytinyağı, turşu vb.) için her bir birimi balonlu naylon ile sarıp sonra kolilere dizmek standart bir uygulama. Koli içinde ürünlerin birbirine çarpmaması için aralara karton bölmeler konur veya boşluklar köpük, hava yastığı gibi malzemelerle doldurulur. Sıvı içerikler için, sızma ihtimaline karşı her kavanozu ayrıca sızdırmaz bir poşete koymak ekstra güvenlik sağlar (ABD gümrüğü de bazen sızıntı olursa diğer kolileri kirletmesin diye bunu önerir). Çikolata, lokum gibi erimeye müsait gıdalar yazın gönderilecekse, soğuk zincir veya yalıtımlı kutularla kuru buz paketleri kullanmak gerekebilir. Kuruyemiş gibi ürünlerde, vakumlu paket + oksijen emici kullanmak raf ömrünü uzatır ve haşere riskini azaltır. Tüm gıda ürünleri için geçerli olarak, paket mühürlü (açılmamış) olmalı, herhangi bir delik, yırtık olmamalıdır ki kontaminasyon riski olmasın.

Gümrük ve Belgeler: ABD’ye gıda göndermek sadece ABD tarafındaki regülasyonlara değil, aynı zamanda Türkiye’den çıkışta ve ABD’ye girişte gümrük prosedürlerine de tabidir. İhracatçı firmalar, standart ihracat evraklarının (fatura, paket listesi, konşimento vb.) yanı sıra ürüne özel sertifikalar hazırlamalıdır. Örneğin, bal ihracatı için Tarım Bakanlığı onaylı bir Analiz Raporu gerekir (bu rapor arının balında kalıntı, antibiyotik vs olmadığını gösterir) Kuru meyve için fumigasyon sertifikası veya fitosanitar sertifika istenebilir (üründe haşere olmadığını, bitki sağlığına uygun olduğunu belgeleyen). Etiket örneği de gümrük beyannamesine eklenebilen bir dokümandır; ABD gümrüğü gerektiğinde ürünü inceleyip etiket mevzuata uygun mu kontrol edebilir. FDA’nin yukarıda bahsedilen ön bildirim sistemi kapsamında, ihracatçı her sevkiyat için ürün, koli adedi, brüt ağırlık, taşıyıcı firma gibi bilgileri online olarak bildirir ve bir ön bildirim numarası alır Bu numara, ürünü taşıyan evraklara yazılır ki ABD gümrüğü ürünü teslim alırken FDA’dan onaylandığını görsün.

Lojistik sürecinde sık yapılan hatalardan biri de ambalaj dilinin uyumsuzluğu olabiliyor. Özellikle Amazon üzerinden satış yapan bazı satıcılar, Türkiye’deki ürünün Türkçe ambalajlı versiyonunu gönderip sorun yaşayabiliyor. Amazon ABD’de listelenen bir ürünün ambalajı İngilizce ise, tüketici pakedin eline geçtiğinde aynı dili görmek ister. Aksi halde “ben farklı bir ürün aldım” diye şikayet edebilir. Nitekim, Türkiye’den ürün tedarik edip Amazon’da satanlar, Amerika’daki ambalaj İngilizce, sizinkinin ambalajı Türkçe olabilir uyarısıyla karşılaşıyor; ambalaj İngilizce olsa bile küçük görsel farklar müşteri şikayetine yol açabiliyor Bu durumda müşteri iade yapıyor, satıcı zarara giriyor ve Amazon hesabı olumsuz etkilenebiliyor. Bu nedenle, ihracatçı üreticiler eğer ürünü nihai paketinde göndereceklerse etiketin %100 hedef dilde olduğundan ve görselinin beklendiği gibi olduğundan emin olmalı. Gerekirse bu aşamada uzman bir çeviri ve tasarım desteği alınarak mevcut Türkçe etiketin İngilizce versiyonu hazırlanmalı, bir etiket incelemesi (label review) yapılarak FDA kurallarına uygunluğu kontrol edilmelidir

Danışmanlık ve Hizmet İhtiyaçları: Üreticiler Nasıl Destek Alabilir?

Yukarıdaki bilgiler ışığında görülüyor ki, bir gıda üreticisinin Amerika pazarına açılma süreci, kendi başına altından kalkması gereken birçok yeni konu getiriyor. İhracat mevzuatı, FDA kayıt işlemleri, etiket tasarımı, lojistik organizasyon, Amazon yönetimi derken üreticilerin ihtiyacı olan geniş bir yelpazede bilgi ve beceri gerekmekte. İşte bu noktada, bu firmaların genellikle dış destek ve danışmanlık ihtiyacı doğuyor.

1. E-ihracat ve Pazar Danışmanlığı: Amerika’ya gıda ihraç etmek isteyen üreticiler, öncelikle pazar araştırması, rakip analizi, fiyatlandırma gibi konularda uzman desteği alabilir. Örneğin Export Partners Türkiye, Amazon’un onaylı hizmet sağlayıcısı olarak Türk markalarına ABD’de e-ticaret stratejileri geliştiriyor, doğru kategori seçimi ve ürün listelemesi konularında Amazon danışmanlık hizmeti veriyoruz.. Bu tür danışmanlar, üreticinin ürününe ve hedefine göre en uygun pazara giriş yöntemini (B2B dağıtım mı, Amazon/B2C satışı mı, kendi web sitesi üzerinden satış mı) belirlemesine yardımcı oluyor.

fda consultancy
fda consultancy

2. FDA ve Yasal Uyum Danışmanlığı: FDA kayıt işlemleri ve etiket mevzuatı oldukça teknik konular. Bu nedenle firmalar, FDA konusunda uzman danışmanlık şirketlerinden hizmet alıyor. Bu hizmetler genelde tesisin FDA’ya kaydedilmesi, ABD temsilcilik hizmeti sağlanması, ürün etiketinin FDA yönergelerine göre incelenmesi gibi adımları kapsıyor. Örneğin bir danışman, firmanın üretim bilgilerini alıp FDA sistemine kaydını yaparak bir FDA kayıt numarası almasını sağlıyor, bu numara ihracatta gerekli oluyor. Ayrıca, etiket taslağınızı inceleyip “şu bilgi eksik, şu ibare yanlış” diyerek düzeltmeler öneren profesyoneller bulunmakta. Bazı durumlarda ürünün laboratuvar analizlerinin (örn. besin değerleri) yapılması da gerekebilir; bu da gıda laboratuvarlarıyla işbirliği yapmayı gerektirir. Tüm bu süreçleri tek başına öğrenmek zaman alacağından, firmalar işi ehline bırakmayı tercih ediyor.

3. Özel Marka (Private Label) ve B2B Bağlantılar: Private label üretim yapmak isteyen bir firma, yurt dışından müşteri bulmak ve onların istediği ambalajı hazırlamak konusunda danışmanlık alabilir. Bu kapsamda, uluslararası fuarlara katılım, alıcı bulma, fiyat teklifi hazırlama gibi konularda destek veren ihracat danışmanları mevcut. Ayrıca, anlaşma yapıldıktan sonra sözleşme ve kalite güvencesi süreçleri de kritik; örneğin yabancı alıcı “ürün etiketinde benim markam olacak ama sizin FDA kaydınız da olmalı” diyebilir, veya “ambalaj malzemesi şöyle olsun” diye teknik şartname verebilir. Türk üreticiler bu istekleri doğru anlamak ve uygulamak için bazen tercümanlık ve teknik danışmanlık ihtiyacı hissediyor. Örneğin, dil yerelleştirme (etiketin yerel dile çevrilmesi) ve barkod ekleme, özel marka işinde standart taleplerdendir. 

4. Lojistik ve Depolama Hizmetleri: Ürünü ABD’ye göndermek için güvenilir bir lojistik ortağa ihtiyaç var. Üreticiler navlun teklifleri almak, doğru nakliye modunu seçmek (hava vs. deniz), gümrük işlemlerini sorunsuz halletmek için lojistik firmalarına başvuruyor. Burada özellikle soğuk zincir, parsiyel yükleme, depolama gibi konular gündeme gelebilir. Amazon’da satış yapacakların bir de ABD iç lojistik planı olmalı: Ya Amazon FBA kullanacaklar ya da bir 3PL (Third-Party Logistics) depo ile anlaşıp oradan son müşteriye kargo yapacaklar. Export Partners gibi e-ihracat odaklı şirketler, partner depolar ve kargo şirketleriyle üreticileri buluşturarak bu süreci yönetmelerine destek veriyor. Özellikle Amazon FBA’ye ürün göndermede, gönderi planı oluşturma, ürünleri Amazon’un istediği formatta paletleme ve etiketleme konularında tecrübe gerekiyor; danışmanlık firmaları bu adımlarda üreticinin ekibiyle birlikte çalışarak hatasız gönderim yapılmasını sağlıyor.

5. Marka ve Tanıtım Desteği: Son olarak, ürününüz ambalajlandı, yola çıktı diyelim; ABD raflarında veya Amazon aramalarında öne çıkması için de pazarlama desteği gerekebilir. Bu, blog konumuzun dışında bir adım olsa da, bütünsel düşündüğümüzde üreticilerin dijital pazarlama, reklam, influencer işbirlikleri gibi konularda da yönlendirmeye ihtiyaç duyacağı aşikâr. Özellikle Amazon’da reklam (PPC) yönetimi, ürün sayfası optimizasyonu, yorumların yönetimi gibi konular profesyonel destek gerektirebiliyor

Sonuç: 

Özetlemek gerekirse, Türkiye’deki gıda üreticilerinin “food bottling”, “food packing”, “private label food packaging” gibi İngilizce terimleri araması tesadüf değil; bu aramalar, onların küresel pazarlara açılma ve özellikle ABD’de yer edinme çabasının bir yansıması. Amerika pazarına girerken karşılaşılan FDA mevzuatı, etiket yenileme, lojistik planlama ve Amazon’da satış gibi meydan okumalar, firmaları derin bir araştırma yapmaya itiyor. Balından zeytinyağına, kuruyemişinden çayına kadar pek çok sektör oyuncusu, ürününü en iyi nasıl paketleyip sunacağını ve Amerikan müşterisine nasıl ulaştıracağını öğrenmeye çalışıyor.

Elbette, bu süreçte yaşanan zorluklar da var. Katı düzenlemeler, yoğun rekabet, kültürel pazar farklılıkları gibi etkenler, her adımda stratejik düşünmeyi gerektiriyor. Örneğin Amazon’da yeni satış yapmaya başlayanlar için ambalaj dilinin İngilizce olmaması bile bir sorun haline gelebiliyor ve iadelere yol açabiliyor. Bu nedenle, ihracat yolculuğuna çıkan işletmelerin doğru rehberlik alması büyük önem taşıyor.

Türk üreticileri, İngilizce aramalarla buldukları bilgileri pratiğe dökerken, bir yandan da uzman desteğine başvururlarsa daha hızlı ve emin adımlarla ilerleyebilirler. İster FDA kaydı ve etiket onayı olsun, ister Amazon’da mağaza açılışı ve lojistik ayarlamaları olsun, her aşamada danışabilecekleri bir partnerlerinin olması süreci hızlandırır. Export Partners Türkiye gibi e-ihracat danışmanları, tam da bu noktada devreye girerek üreticilere yol haritası çizmektedir. Amazon’un onaylı çözüm ortağı olan bu gibi firmalar, hesap yönetiminden marka tesciline, lojistikten dijital pazarlamaya kadar geniş bir yelpazede destek sunuyor. 

Unutmayın, doğru ambalajlama ve etiketleme sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda markanızın vitrinidir. Yurtdışındaki müşteriler, ürününüzü ellerine aldıklarında paketinden etiketine kadar bir güven mesajı alırlar. Bu mesajı en etkili ve uyumlu şekilde verebilmek için şimdiden hazırlığınızı yapın. İngilizce terimlerle başlayan araştırma serüveniniz, umarız ki uluslararası başarınızın ilk adımı olur. Biz de bilgi birikimimizle her adımda yanınızda olmaya hazırız.

# food bottling

private label food packaging

FDA food label example

food packaging FDA requirements

FDA approved packaging

food export to USA

label requirements for USA food export

barcode for food export USA

FDA nutrition label format

USA food label format

Scroll to Top